Sayfa Sayısı: 360
Goodreads Puanı: 3.53 (15 ratings)
Aşk ile nefret arasındaki çizgi hiç bu kadar ince olmamıştı…
Kenan geçmişteki bir hesaplaşmayı sonlandırmak için her nefesinde intikam hırsıyla bilenmiş bir erkektir. Sonunda amacına ulaştığında yıktığı başka hayatlar da olacaktır. Lal küçük dünyasında büyük hayalleri olan masum bir kız çocuğudur. Babasının ani ölümü ile her şeyini kaybeder ve ülkesini terk etmek zorunda kalır. Ama bir gün geri dönüp babasının katilinden intikam alacağına dair yemin eder.
Yıllar sonra Kenan, büyüleyici güzellikte genç bir kadın olarak karşısına çıkan Lal'e gördüğü an vurulur. Ancak onun kim olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktur.
Kalpleri kin ve öfke ile dolu bu ikilinin planlarına dâhil etmedikleri, hayatlarında olmasına ihtimal vermedikleri tek bir şey vardır. Aşk.
Geçmişin karanlık gölgeleri ile yüzleşirken, hangisinin daha güçlü olduğuna karar vermek zorunda kalırlar. Aşk mı, nefret mi?
BENİM YORUMUM
Selaaam!
Nasılsınız?
Ben hem mutlu hem mutsuzum.
Mutlu olmamın nedeni okulların bitiyor olması. Yani benim için okullar haftaya bitecek çünkü sınav haftam haftaya son buluyor.
Mutsuz olmamsa sınav haftamın gelmesiyle alakalı. İşte bu yüzden yorumumu hemen gireyim, blogum boş kalmasın dedim. :D
Şimdii, arka kapaktan okuduğumuz kadarıyla bu kitap nefretten doğmuş aşk hikayesini anlatıyor.
Kenan intikam alırken elbette hayallerini yıktığı on üç yaşındaki kızı düşünür fakat umurunda olmaz. Ama bu kız on yıl boyunca kendini nefretle, kinle ve intikam hırsıyla büyütür. Kenan'a büyük bir acı vermek için en büyük düşmanı Erdal gibi pislik bir adamı da olaya katmaktan pişmanlık duymaz. Tabi ilk zamanlarda. -Erdal pislik biri arkadaşlar, tahmin edin.-
Bu arada intikamla dolmuş kızın adı Lal. En yakın arkadaşı ve hep yanında olan kişi de Aleksi. Tabi Aleksi'nin ilgi duyduğu cinsiyet başka fakat Lal'e karşı özel bir çekim hissediyor.
-Daha fazla yok.- -Cık.-
Ortalama bir kitaptı.
Bir kere karakterler arasında on dokuz yaş vardı. Tamam bu romanın kurgusu gereği mantıklı bir şeydi ama bilmiyorum. Bana fazla geldi.
Nefretin direk aşka dönüşeceğini bekliyordum elbette. Bu şaşırtıcı değildi.
Kenan'ın her şeyi öğrenmesi çok uzun sürdü. -Affetmesi de çok kısa-
Olay örgüsü güzel işlenmişti ve kitap çok mantıklı bir şekilde bağlandı. Bu özelliğini sevdim.
Kenan'ın yüzündeki yaranın nedenini merak ettim. Keşke yazar kitabın arasına sıkıştırıverseymiş.
Osman baba da çok tontiş bir karakterdi bu arada :3
Bu kitapta yazarın anlatımını tam olarak beğenmedim ama yine de bir kitabına bakıp karar vermek istemem. Halikarnas'ta diğer *hani şu pembiş kapaklılar- kitaplarını bulduğumda alırım.
Baya kısa bir yorum oldu. Neden böyle oldu bilmiyorum. Zaten kitabı pek beğenmedim. yukarıda beğenmediğim yönlerini saydım.
Belki de kanım ısınmadı.
Neyse. Bu aralar kitap okuyamıyorum. Bu aralar dediğim Mart'tan beri. Zaten Mart ayında okuduklarımda görmüşsünüzdür. (Tık tık.)
Dediğim gibi bir hafta sonra rahatlayacağım. Resmen kitap okumaya yardıracam. :D
3 Karavan: Ortalama bir kitaptı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder