Sayfa Sayısı: 464
Goodreads Puanı: 3.92 (24 ratings)
Seri: Çirkin Güzel #1
Melike Çetinoğlu kilolu bir kadındır ve aynı zamanda kocasına delice aşıktır.Kocası tarafından da büyük bir aşkla sevildiğine inanmaktadır.
Ta ki bir iş adamının verdiği davette, aklının ucundan bile geçmeyecek bir gerçekle yüz yüze gelene dek...
Hayatının koca bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmesi sonucu pembe gözlüklerinin arkasından baktığı dünyası bir anda kararmıştır.
Çareyi hem kocasından hem de alışık olduğu ortamdan tümüyle uzaklaşmakta bulur.
Bir yıl sonra tüm planlarını hayata geçirmiş bir şekilde geri döndüğünde ise artık kendine güveni tamdır.
Tek arzusu ise canını yakanın canını yakmaktır.
Çağrı Çetinoğlu ile görülecek son bir hesabı vardır.
BENİM YORUMUM
Selam!
Tatiliniz nasıl geçiyor? Siz nasılsınız?
Şu an bu yorumu sıcağı sıcağına yazıyorum. Ve ben cidden etkilendim. Tamam, belki sonunda ağlayamadım. Tamam, bunun nedeni okulda oluşumdan ve etrafımdaki insanların "Yeter artık kafan yandı." demesinden olabilir. Ama o cümlelerde ağlamam lazımdı. Çünkü duygusal biriyim. Ve ağlamadığıma göre artık duygusal değilim.
Yeter. Çok saçmaladım ve kitaba geri dönmek istiyorum.
Ama ilk önce şunu söylemeden edemeyeceğim ki -alışveriş yazımı okuyanlar biliyordur. Okumak için tık. Bu kitap imzalı. Evvvvet, İMZALI. Tamam, belki adıma değil ama sonuçta imzalı. Bu çok güzel bir şey.
Neyse konumuza dönelim. Okuduğum bazı yorumlar kitabı sıradan bulsa bile ben bulmadım. Muhteşem de bulmadım fakat benim için özel diyebileceğim bir kategoriye girdi.
Bunun nedeninin ilk kez bu tarzda bir kitap okuduğum için olduğunu düşünüyorum. Bu tarz dediğim, başkahramanın şişman olması. Çünkü genelde hepsinin fit ve sağlıklı bir vücudu var. *Bu çok sinir bozucu.*
Bu yüzden bu kitap hoşuma gitti. -Farklılık iyidir.-
Kitabın konusunu arka kapaktan yeterince anlıyoruz zaten. Ama kendi geleneğimi bozmamak için anlatmam gerekirse; Melike aşık olduğu kadar kilolu da bir kadındır. Fakat kocasının sandığı gibi biri olmadığını öğrendikten sonra kocasını bir yıllık terk edip Antalya'ya halasının yanına daha alımlı, daha bilgili ve daha sağlıklı olmak için gider. Ve bunlar olur da. Okulunu bitirir, şirketin başına geçer, daha güzel, daha ılımlı, daha hoş bir kadın olur.
Çağrı. Çağrı ise... Ay, onu bilmiyorum cidden. İlk sayfalarda tonlarca sövdüğüm, "Geber işşallah." dediğim bir karakterdi. Fakat daha sonraları onu bağrıma basmak istedim. -Bazı sözlerin yine de çok iğrençti Çağrı'cım.-
Kitaptan bahsedecektim. Karakterlerden bahsetmişim. Salak kafam. Neyse. Olayın özünü kaptığınızdan eminim.
Olayın özü: İNTİKAM ve Acı ve AŞK.
Benim fikrim, kitabın güzel olduğu yönünde. İlk sayfalarda bazı şeylerin tekrarlanması sinirimi bozdu. Ama daha sonraları düzeldi. Ve Melike'nin karakterini de beğendim. Her şeye rağmen dik durması, en azından buna çabalaması çok hoştu. -Yaşanan onca şeyden sonra kocasının boynuna direkten atlasa çok sinir olurdum.-
Kitapta Çağrı ve Melike dışında diğer yan karakterlerin de hikayelerini okuyoruz. Melike'nin yakın arkadaşı Sinem olsun, Çağrı'nın yakın arkadaşı Gökhan olsun, gittikleri davetin ev sahibi Mehmet olsun, şirket çalışanlarından Ayça olsun, Vedat olsun. Hepsi. Hepsini okuyoruz.
İlk başta bunları ayrı kitaplarda mı anlatsa diye düşünmüştüm ama seri uzadıkça serinin saçmalayacağını düşünüp böylesinin en iyi hali olduğuna karar verdim.
"Kilo vermemi mi istiyorsun ama neden? Beni böyle daha çok beğendiğini sanıyordum. Hatta formumu korumak için iki katı daha çok şey atıştırıyorum."
"Aslında senden sonra çok değiştim biliyor musun? Eskisi gibi değil hiç bir şey. En önemlisi de artık çoraplarımı bıraktığım yer yüzünden bana kızan kimse yok mesela hayatımda."
4 Karavan: Beğendim. Okumalısın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder