Selaam!
Nasılsınız?
Ben iyiyim. Hatta süperim. Yazı yazacağım dedim ve yazıyorum!
Başardım.
Şimdiki konumuz, üzerinden bir ay geçmiş bile olsa İzmir Kitap Fuarı. Aldıklarımı, yaşadıklarımı anlatacağım.
Ayşe ablam yani Naziş'in ablası İzmir'de okuyor ve yurtta kalıyor. Bizde Cumartesi sabah altı otobüsüne binip yolculuğa başladık. On gibi İzmir'deydik. Evet! Çığlık atıp zıplamadım tabi ki.
Yurda valizleri bırakıp Ayşe ablamın arkadaşı Kevser ablayı almaya giderken Ege Üniversite'sini gördüm. Aşık oldum ya. Dıştan görünüşü bile çok güzeldi.
Daha sonra hep beraber boyoz yemeye gittik. İki sade bir çikolatalı boyozu mideye attım.
Daha sonra Mehmet abi geldi ve kordona oturup çekirdek ah, çiğdem çitledik. :D
Ve sonra lunaparka gittik. *evet, hala fuara gidemedik, ama fuar alanındayız sonuçta değil mi? :D*
Naziş'le sekizinci sınıfta İzmir'e geldiğimizde hızlı trene ve uçan halıya binmiştik. O günden beri hayalimiz bir kez daha bunlara binebilmekti. Ve üç sene sonra gerçekleşti. :D
Hızlı trene binmedik ama uçan halıya iki kez bindik. Sağda gördüğünüz fotoğraf ise crazy dancetan.
Tamam, işte asıl beklenen kısma geldik.
Fuara giriyoruz şimdi.
Eveeet!
Girdiğim zaman kalbim cidden daha hızlı atmaya başladı. İlk önce geleneği bozmayarak Pegasus'a gittim.
Akıl Çıkmazı ve Fobi'yi aldım. Fobi Instagram'da yaptığım çekilişin kazananının istediği kitaptı.
Akıl Çıkmazı da tabi ki benim. :D
Mara Dyer serisinin kutusunu istedim ama yok dediler.
Allah'tan çantasını verdiler.
Sırada Parodi standı var. Fuarın en güzel yeri abartısız burasıydı. Özkan abiye kullanıcı adımı söylediğimde direk beni tanıdı ve sarıldı. İçerideki herkesi tanıyordum zaten, tanımadıklarımla tanıştım. Kitapların hepsi 10 liraydı. İndirimi dibine kadar yapmışlar yani :D
Ve Mara Dyer'ın kutusunu burada buldum...
Karanlığın İçinden bana Esgizu'mun hediyesi. Onunla da görüşemeyeceğiz diye çok üzülmüştüm ama ikinci gün görüştük.
Ephesus'tan Beni Sev Diye'yi aldım. Orada çalışan Yasemin'le konuştuk biraz, fotoğraf çekildik. Kitap yirmi liraydı.
Ve Dex.
Çalışan kadın inanılmaz ilgisizdi. Ve suratsızdı da.
Başka kitap alacaksam bile sadece bu tavrından dolayı soğudum ve Ateş Ustası'nı alıp gittim.
Evet, ikinci kitabı da yoktu bu arada. Ama onu bana Alp alıp gönderdi. :')
Epsilon'dan da kaç senedir alacağım ama ertelediğim hayatımın yazarı Julia Quınn'in bende olmayan kitaplarını aldım.
Kadın kendi kitaplarının yerini hatta yazarı bile bilmiyordu. Bana şu tarafta diye gösterdiler ve ben kendi elimle koymuş gibi bulup aldım. *Burada kas çıkartan kol emojisi kullanmak istiyorum.*
Ve Go!
Kitapları 12 liraydı.
Tatlı Hesaplaşma ve Eve Dönüş devam kitaplarıydı. Seriler tamamlansın diye aldım. Komik Bir Hikaye'yi de filmi izliyim diye aldım. Evet, biraz takıntılıyım.
Çalışan abiden baya bir poster istedim. Ayraç istedim, ama üç tane verdi. Neyse. Zaten abiyi çok zorlamıştım. :D
Daha sonra baktım param var *illa harcanacak ya* Marmara Çizgi'ye gittim.
25 liraya verdim ama içim acımıyor.
Oradakiler de çok samimiydi zaten. İlk çizgi romanım olduğunu söyleyip bolca ayraç istedim ve abiler de sağolsun baya ayraç koydular. Hatta hepsinden koydular.
Ve şimdi de fuardan fotoğrafları koyayım.
Sağdaki fotoğraf Selin'le. İnstagram'dan tanıyordum fakat tanışma fırsatımız olmamıştı. Parodi'de çalışıyordu.
Soldaki de ikinci günden. Elifnaz ve Eren abiyle.
Aşağıdakiler de pamuk piremses Elo'yla ve ikinci fotoğraf da Yaso'mla.
Soldaki Yabancı standından Gonca, Alp ve Gökçe'yle.
Aşağıdaki de Parodi standından.
Soldaki Parodi standının prensi Özkan abiyle ve sağda da Nihan ablayla beraber Ezgisu ve ben!
İşte fuar da böyleydi benim için. En güzelinden, en mükemmelinden iki gündü.
Umarım herkes bir gün gidebilir. :')
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder