18 Ağustos 2015 Salı

1. KT Blog Tur || Son Çarem-Kübra Nur (Yorum + Alıntılar)

Yayınevi: Agapi Yayınları
Sayfa Sayısı: 350
Goodreads Puanı: 4.36 (11 oylama)
Seri: Son'suz Düşler #1


Hiç tanımadığım bir adamı bir sapık gibi takip etmeyi kabul etmiştim. Evet, şimdi de bu saçma
ve nasıl yapacağıma dair tek bir fikrimin bile olmadığı iş için hazırlığımı bitirmek üzereyim. Üstümde
beyaz yazlık bir elbise var. Başıma büyük, hasır şapkamı taktım ve açık sarı saçlarımın
omuzlarımdan dökülmesine izin verdim. Gözümde güneş gözlüklerim ve kolumda çantamla
aynadaki görüntüme baktım. Narin ve zarif görünüyordum. Bu halimle bir ajan olamayacak kadar
süslüydüm. Neyse ki işin temelinde zaten gerçek bir ajan olmamam yatıyordu. Çantamdan
fotoğrafları çıkarıp hedefime, akşamdan beri, milyonuncu defa baktım. Biraz özgüven sağlamak
adına genişçe gülümseyip kendimi görevime hazırladım. "Senin için geliyorum ve sen, bu
şehirde tutunmam için benim son çaremsin!


BENİM YORUMUM
Selaam!

Nasılsınız?
Ben gayet iyiyim. Turumuz dün başladı ve bugün ilk yorumu ben yaptım. 
Ya cidden çok da heyecanlıyım. Beğenilir mi acaba diye? Ama biz cidden emek verdik. 
Bu arada yorumu kitabı bitirdikten hemen sonra yazdım. Üçte. Yani az sonra söyleyeceğim cümleden sonra bu kız deli mi demeyin. Tamam biraz deliyim, ama konumuz bu değil. :D

Tur hesabımıza ulaşmak için tık tık.

İşte ben. Saat sabahın üçü. Pardon üç buçukmuş.
Yine çok espriğim.

Neyse. Direkten kitabın konusunu anlatıp yorumuma geçmek istiyorum.

Durun, ilk başta bir şey söylemek istiyorum. Agapi Yayınlarına kitap için teşekkür ederim. Eğer siz olmasaydınız böylesine tatlı bir kitabı keşfedemezdim.

Mayıs Ekiz. Üniversite mezunu. Sarı saçlı. Gözlerinin ne olduğunu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Kimse çözemedi o kısmı. Kısa sayılır. Trabzon’dan geldi. Taliplerini arıyor.
Aa, talibini buldu mu?
Nasıl mı?

Mayıs işsizlikten kafayı duvarlara sürtecek kısma geldiğinde talih kuşu ona cik cik öter. Akın Arıkan isminde bir adam kardeşi Arın Arıkan’ı takip edip, onun yaptığı şeyleri ona söylemesi karşılığında Mayıs’a hayatında hiç görmediği kadar sıfırlı bir para verecektir.
Mayıs işsizliğin başına vurmuş olması yüzünden olsa gerek teklifi kabul eder.

Arın Arıkan’ı takip etmeye başladığı ilk gün kardeşinin araması yüzünden telefonu komik bebek kahkahalarıyla çalar. Heyecandan telefonu Arın’ın tam dibine düşürür.
Ardından da kendisini Arın’ın tam kucağına.
Kucağındayken fotoğrafları çekilince Arın ile Mayıs, Arın’ın itibarı zedelenmesin diye sevgili olmak durumunda kalırlar.

Eh, tahmin edersiniz ki Laz böreği ile beyaz atlı prensin hikayesi işte tam o anda başlar.

Konuyu anlatırken hiç spoiler vermedim. Kitabın ilk elli sayfasını anlattım sadece. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

Kitabı inanılmaz sevdim. Her sayfasında kahkahalar attım. Yüksek sesli kahkahalar. Bir ara annem ateş fışkıran bakışlarla beni öldürmeye geldi. O derece.

Karakterleri sevdim sayılır. Mayıs bir kere çok şekerdi. Hani kitaplarda kız sakarlık yapsın diye en olmadık anlarda en olmadık bir şekilde sakarlık yaptırırlar ya yazarlar, heh, işte bu kitapta o yoktu.
Mayıs sakardı evet, ama her şey o kadar çizgisindeydi ki, bu sakarlıklar bana çok abes gelmedi. Düştüğü bir kısım vardı, suya basarak, işte o kısım inanılmazdı. Ama hiçbir şekilde okuyana öyle gelmiyor. Bana gelmedi. Çok normal ve yerinde geldi.

Akın’ı ilk başta kötü bir karakter olarak düşünmüştüm. Sonrasında… Söylemiycem. Okuyup kendiniz öğrenin. :D

Kitabı ne kadar sevdiğimi anladınız mı? Lütfen anlamış olun. Kitabı çok sevdim.

Yazar o kadar güzel anlatmış ki. Cidden. Kitapta şu an sosyal medyada olan espriler var. Hani mesela cinim sin çik titlisin gibi. Başka bir kitapta okusaydım gözüme batabilirdi. Ama batmadı. Şaşırıyorum kendime. Çünkü böyle bir şeyi kitaplarda sevmem ben. Ama bu kitapta SEVDİM. Çünkü tam yerinde kullanılmıştı bence.

Hatta bir ara bir yerde “Susar mısın, kız ağlıyor şu an.” Esprisi bile vardı. Orada da kahkaha attım.
Kitabın her yerinde kahkaha attım ben.

Sevmediğim yerler var mıydı peki? Vardı.

İlk olarak karakterlerin yaş aralığı 25-30 olmasına rağmen yaşadıkları olalar çocukçaydı. Tamam, Mayıs’ın karakteri öyle ama. Bilmiyorum. Fazla çocukça geldi.

Sonra, kitabın sonu çok çabuk bağlandı sona. Ya birazcık daha okumak istiyordum ama ben.

Kapağı da sevmedim. Aslında sevdim. Fakat o bisikletteki erkekle kızı sevmedim. Kızın dudaklarını büzüşünü gözlüksüz bile görebilirim. Kİ gözüm dört buçuk numara. Kapakta sadece kız ve çocuk batı gözüme. Onun dışında bisiklet, balon, suya yansıma her şey çok tatlı.

Son olarak yayın evini cidden tebrik ediyorum. Yeni bir yayın evi Agapi. Ama sayfaları kaliteliydi, kapak kaliteli. En önemli şeyse yazım hatası yoktu.

Kitabı sevdiğimi anladınız değil mi?
Kitabı alıp okumanız gerektiğini anladınız mı? :D
Şaka yapıyorum, ne baskısı. Alacaksınız yani. Alın. Almalısınız!

Türk yazarlarımıza karşı ön yargısı olan varsa bu kitabı alıp içten kahkahalar eşliğinde bu ön yargıyı atabilir. Cidden söylüyorum bakın.

Son son son olarak, eğer benim sayemde bu kitabı alıp okursanız bana ulaşın lütfen. Hep birlik olup yazarımızdan bize Laz böreği yapmasını isteyelim. 

ALINTILAR
O kadar uzun süredir iş arıyordum ki bir ara mesleğimin bu olduğuna ve ömrümün sonuna kadar iş arayarak yaşayabileceğime kendimi ikna etmek üzereydim.
sayfa 10
"Evet, çünkü orası erkekler tuvaleti. Ve ben de bir erkeğim."
Hadi canım, görmeden inanmam. Tövbe estağfurullah!
sayfa 37
Kabalık, Arıkan erkeklerinin en ufak hücrelerine dahi işlemiş. Eğer bir masalda yaşıyor olsaydık asla prens olamazlardı!
Kötü kalpli yakışıklı şövalye? Belki.
sayfa 82
"Hiç yürürken egonun ayağına takıldığı oluyor mu? Her yeri kaplamış vaziyette çünkü."
sayfa 93
Küçük kardeşler dünyanın en heves kırıcı, en sinir bozucu, en ağzı büzüşesice, en dili kopasıca, en gözü oyalasıca yaratıklarıdır.
sayfa 137 
 "Hugh Jackman ve Christian Bale!" diye cıvıldıyor. "İkisinin aynı filmde olması yemekte hem yaprak sarması hem de mantı olması gibi bir şey."
sayfa 229
4 Karavan: Beğendim. Okumalısın 

Lütfen yorum bırakmayı unutmayın.
Bu arada yorumlarım gittikçe uzuyor gibi sanki. Sizce daha kısa yorumlar yapmaya mı çalışayım yoksa içimden geldiği gibi yardıkça yardırayım mı?

2 yorum:

  1. Tura katılmışsıın,hayırlı olsuun ^^ Açıkçası öyle bir yorum yapmışsın ki şu an meraktan ölüyorum,alabildiğim en kısa sürede alacağım bu kitabı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım benim :3
      Ya beğenmene çok sevindim. Bir ara ipin ucunu mu kaçırdım bu ne uzun yazı diye düşünmedim değil :D

      Sil