Yayınevi: Dex Yayınları
Sayfa Sayısı: 420
Goodreads Puanı: 4.39 (58.433 oylama)
Seri: Lux #3
Çevirmen: Bilge Nihal Zileli Alkım
Hâlâ kendini beğenmiş öküzün teki olsa da artık Daemon'a direnmekten vazgeçtim çünkü, off... ona çılgınlar gibi âşığım.
Daemon'ın duygularından bir türlü emin olamıyordum ama son günlerde hiç tahmin etmediğim kadar ciddi olduğunu kanıtladı. Birlikte akıl almaz tehlikelerden geçmiş ve bölük pörçük ilişkimizi bir araya getirmeye kendimizi öyle kaptırmıştık ki... şey... ah tamam, söylüyorum işte: O yanımdayken tüm bedenimin
titremesini dindiremiyorum, birlikteyken adeta ateş alıyoruz.
Ama bizim dışımızda bir sürü sorun var. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ailesini koruyamıyor, ona yardım etmeliyim.
Yaşadıklarımdan sonra artık eski Katy değilim. Bambaşka biriyim, geleceğim öyle belirsiz
ki... Bizi sorunların çözümüne yaklaştıran her adım, aslında içinden çıkamayacağımız korkunç bir organizasyonun parçalarına götürüyor.
Ölümler hâlâ acı veriyor, yardımlar en beklenmeyenden geliyor ve dostlar en ölümcül düşmanlara dönüşüyorlar ama biz geri adım atmayacağız. Sonunda dünyamız sonsuza kadar paramparça olsa bile.
Birlikte güçlüyüz... ve onlar bunu biliyorlar.
Kimse Daemon Black kadar baştan çıkarıcı olamaz! Lux serisi, Obsidiyen ve Oniks'ten sonra OPAL ile ısınmaya devam ediyor!
BENİM YORUMUM
Selam!
Okulun ilk günü nasıldı?
Sizde de ders işlediler mi? Lütfen işlediler diyin de ben de mutlu olayım. :D
Okul zamanlarında üçer güne bir yorum gireceğim. Haberiniz olsun. :d
*İkinci kitabı okumayanlar için ağır spoiler içerir.*
İkinci kitabın sonunda bazı güzel şeyler olmuştu. Burada son dediğim şey Daemon'ın ağzından anlatılan yer.
Mesela Adam... Adam'ı sevmiştim. Andrew gibi fevri davranmıyordu, konuşmuyordu da pek. Ama ısınmıştım ona yani.
Ayrıca ikinci kitabın sonunda Dawson çıkagelmişti. Bu kitapta da Beth'i bulmaya çalışıyorlar.
Dee bu kitapta baya bir soğuk. Sevgilisinin ölmesinden olsa gerek. Ama en azından bu kadar soğuk olması gerekmezdi. Sürtükler kraliçesi Ash'le yakın arkadaş olması hiç mi hiç gerekmezdi.
*Opal'den spoiler*
Ve... Blake geri dönüyor. Yüzsüzlüğünü en üst seviyeye çıkartıp Daemon ve Kedicik'ten yardım istiyor. -şirifsiz-
Ayrıca, bu kitapta Luc adında bir melezle karşılaşıyoruz. Bizimkilere yardımcı oluyor. Köken'de bu karakteri baya bir okuyacağız.
*Bitti*
Kitabın içeriğiyle ilgili daha fazla ne söyleyebilirim bilmiyorum. Normalde bütün seriyi maksimum iki haftada silip süpüreceğimden eminim. Ama olmadı.
Kitabı beğendim ama. Sonu müthişti. Diğer kitap için de beklentiliydi. Böyle beklentili sonları olan kitapları çok seviyorum. Hele de seriyse. Çünkü diğer kitabı okumak, beklemek için bir nedenimiz oluyor. -Kitap benim elimin hemen altında olduğundan böyle diyorum. Yoksa şimdiye sayıp sövdürmüştüm. :D-
Daemon'ın sondaki sözleri kalp, kalp.
Sonu ile ilgili spoiler almak istiyorsanız dördüncü kitabın arka kapak yazısını okuyun. :p
Bu arada bir iyi bir kötü haberim var. :D
Kötü haber:
Bu kitabın sonunda Daemon'ın ağzından bölüm yok.
İyi haber:
Dördüncü kitabın yarısı Daemon'ın ağzından.
Bu kalp çırpıntısıyla nasıl yaşayacağımı bilmiyorum ama her Daemon dendiğinde geliyor. *Allam* *Bir fangirl havası seziyorum.*
Neredeyse gözlerimi devirecektim ama bunun için gözlerimi, göğsünden ve karnından ayırmam gerekiyordu. Cidden daha sık tşört giymeliydi.
sayfa 10
"Sakin ol Kedicik, yoksa sana oynaman için yumak yün bulurum."
İçimin derinliklerini bir öfke kapladı. "Benimle dalga geçme, eşek herif."
sayfa 24
Mikrodalga çınladı ve sağlıksız yemeğimi ayakta yedim, bu şekilde en azından kalorileri yakarım diye düşünüyordum.
sayfa 27
"Bazı şeyler kırıldığıyla kalır."
sayfa 132
5 Puan: Mükemmeldi. Düşünmeden oku
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder