Yayınevi: Dex Plus
Sayfa Sayısı: 350
Goodreads Puanı: 4,16 (15,042 oylama)
Çevirmen: Serkan Göktaş
Luxenler ve Arumlar, Lux serisinden bağımsız da okunabilecek Saplantı'da çok daha baştan çıkarıcılar.
Ukala, zorba ve tapılası bir adam. Korunmaya muhtaç, küfürbaz ve ateşli bir kadın.
Hunter acımasız bir katil. Devlet için kötü adamları öldüren bir uzaylı. Işığın çocukları Luxenleri yok etmek için doğmuş bir Arum. Yaptığı işten de çok memnun, ta ki, bir insanı korumak zorunda bırakılana dek.
Serena, en yakın arkadaşı, senatörün oğlunun doğaüstü bir varlık olduğunu söylediğinde, ona inanmamıştı. Kim inanır
ki? Ne yazık ki sonrasında korkunç bir olaya şahit oldu.
Hunter ve Serena, ateş ve barut gibi… Bir arada olmaları çok tehlikeli…
Sonunda Hunter yapmaması gerekeni yapıyor. Hem de defalarca.
BENİM YORUMUM
Selam!
Nasılsınız?
Ben mutluyum. Çünkü İnstagram hesabımdan gayet güzel tepkiler alıyorum ve bu beni mutlu ediyor. Arkadaşlarım bana destek çıkıyor. Bu şahane bir şey! Hatta video çekersem beni destekleyip desteklemeyeceklerini sorduğumda olumlu tepkiler aldım. Yardım etmeyi bile teklif ettiler.
Asıl önemlisi siz nasılsınız canlarım? Nasıl olduğunuzu söylemekten çekinmeyin. Bana yazın.
Resmen bir aydır yorum girmemişim. Vicdan azabıyla kahroldum. Özür dilerim. Bazen her şey üst üste geldiğinde hiç bir şey yapasım gelmiyor ve hayattan kopuyorum. Bu bir ayı da öyle değerlendirebiliriz. Ki, ben sizden yine kopamadım. Ara ara etkinlikler olsun, öylesine saçma bir yazı yazmak olsun yine de geldim.
Ocak'ın ilk haftasında okudum bu kitabı. Rezilliğim der susarım. Ay olmuş Nisan. Üç ay geçmiş be üç. İşte arkadaşlar bir on kadar daha taa önceki aylarda okunmuş kitapların yorumları var elimde.
Zaten kitapta.. Eh. Tamam, tamam geliyoruz şimdi.
Yeni bir Jen kitabı...
Jen'in diline ve espri yeteneğine hastayım.
Fakat, üzülerek söylüyorum bu kitapta istediğimi alamadım. Espri vardı evet. Aynı Jen'di fakat farklı bir Jen'di de aynı zamanda. Yani diğer kitapları gibi değildi.
Neyse.
Kitap Serena'nın arkadaşı Mel'in değişik, inanılmayacak türden bir şeyler anlatmasıyla başlıyor. Mel'e göre senatörün oğulları bir ateş böceğine döndüler. Ampul gibi parladılar.
*Arkadaşlar yan tarafta gerçek uzaylıları görüyorsunuz.* -Gerçekte olması gereken uzaylı bunlardır!-
Ama tabi ki böyle bir şey olamaz. Bir insan nasıl parlar değil mi? İşte, Serena da böyle düşünüyor. Fakat bardan çıktıklarında Mel tıpkı az önce tarif ettiği gibi bir ateş böceği insan tarafından arabasıyla birlikte patlıyor. Puf!
Vee sıra Hunter'da. Hunter SD'nin bir işçisi. *İşçi mi oluyor? o.o Neyse.*
Mel'in Serena'ya bazı önemli bilgiler verip vermediğini merak eden devlet hem senatör Serena'yı öldürmesin diye onu koruması için hem de bilgiler biliyorsa öğrenmek için Hunter'a bu işi verirler.
Tabi sonraki olayları tahmin edebiliyorsunuz. *Yandan gülen emoji*
*Ya şu yandaki canlı Arum lan. Hunter olum. Gerçek uzaylı aha yukarıdaki gibi olur. bu neey? Ama şimdi doğru yani. Böyle kaslı yapıya sahip bir 'şey' ha-yat-ta bu dünyadan olamaz :D*
Şimdi gelelim kitapla ilgili yorumuma.
Bu kitaptan sonra Luxenlerden nefret etmem gerekiyor muydu?
-Etmedim.
Bende sorun var galiba. -Büyük ihtimal. Ama aklıma sürekli Daemon ve onun gibi iyi olanlar geldi.
Fakat Arumlardan da nefret etmiyorum. Lux serisini okurken de etmiyordum. Sadece şu tıslama gibi konuşmalarından hoşlanmıyorum. Hoş, hala daha o tıslamamsı şeyden hoşlanmıyorum. Yılan gibi. Ayh.
Im, şey.. Hunter'a da ölüp bitmiyorum. Lakin kasları gerçekten de yandaki canlı gibiyse düşünebiliriz. :D
Kitap Dex Plus'tan. Yetişkinlere yönelik. Belki bu yüzden istediğimi alamadım. Ama hayır. Kesinlikle puanımı içindeki cinsel içerikten kırmadım. Puanımı Jen'i tam olarak bu tarzla bağdaşlaştıramadığım için kırdım. Sürekli bel altı düşünen bir erkek karakter hoşuma gitmedi. Veya şuradan örnek veriyorum, Serena bir rehber öğretmene göre veya kitabın başındaki tırsak haline göre daha sonraları çok çabuk açıldı ve küfürbaz oldu.
Jen'den beklediğimin altındaydı.
Bana göre eh iştelik bir kitaptı. Sırf Jen yazdığı için ve Lux serisinin yan kitabı gibi olduğundan okudum.
Bu arada bu kitabı Lux serisindeki Opal'den sonra okumanızı tavsiye ederim. Ben Köken'den sonra okudum ama pek bir değişiklik olmadı. Siz bilirsiniz fakat Direniş'ten önce ve Opal'den sonra okuyun yeter ki. :D
*Hunter'ı Direniş'te epey göreceğiz. Haberiniz olsun!
Benden bu kadar arkadaşlar.
İlk başlarda yorumlarımı kısa tutuyordum. Hem acemilik hem de uzatırsam okurlar mı düşüncesiyle. Fakat şu an baya açıldım. Zaten çenem açıktır. O yüzden tutamadım. Yazdıkça yazdım.
Sonuna kadar okuduysanız teşekkür ederim. Bir yorum, bir görüş bırakırsınız artık aşağıya değil mi? ^^
Son okuma yaparken dinlediğim şarkı: Thirty Seconds To Mars- Nights of the Hunter
Nasılsınız?
Ben mutluyum. Çünkü İnstagram hesabımdan gayet güzel tepkiler alıyorum ve bu beni mutlu ediyor. Arkadaşlarım bana destek çıkıyor. Bu şahane bir şey! Hatta video çekersem beni destekleyip desteklemeyeceklerini sorduğumda olumlu tepkiler aldım. Yardım etmeyi bile teklif ettiler.
Asıl önemlisi siz nasılsınız canlarım? Nasıl olduğunuzu söylemekten çekinmeyin. Bana yazın.
Resmen bir aydır yorum girmemişim. Vicdan azabıyla kahroldum. Özür dilerim. Bazen her şey üst üste geldiğinde hiç bir şey yapasım gelmiyor ve hayattan kopuyorum. Bu bir ayı da öyle değerlendirebiliriz. Ki, ben sizden yine kopamadım. Ara ara etkinlikler olsun, öylesine saçma bir yazı yazmak olsun yine de geldim.
Ocak'ın ilk haftasında okudum bu kitabı. Rezilliğim der susarım. Ay olmuş Nisan. Üç ay geçmiş be üç. İşte arkadaşlar bir on kadar daha taa önceki aylarda okunmuş kitapların yorumları var elimde.
Zaten kitapta.. Eh. Tamam, tamam geliyoruz şimdi.
Yeni bir Jen kitabı...
Jen'in diline ve espri yeteneğine hastayım.
Fakat, üzülerek söylüyorum bu kitapta istediğimi alamadım. Espri vardı evet. Aynı Jen'di fakat farklı bir Jen'di de aynı zamanda. Yani diğer kitapları gibi değildi.
Neyse.
Kitap Serena'nın arkadaşı Mel'in değişik, inanılmayacak türden bir şeyler anlatmasıyla başlıyor. Mel'e göre senatörün oğulları bir ateş böceğine döndüler. Ampul gibi parladılar.
*Arkadaşlar yan tarafta gerçek uzaylıları görüyorsunuz.* -Gerçekte olması gereken uzaylı bunlardır!-
Ama tabi ki böyle bir şey olamaz. Bir insan nasıl parlar değil mi? İşte, Serena da böyle düşünüyor. Fakat bardan çıktıklarında Mel tıpkı az önce tarif ettiği gibi bir ateş böceği insan tarafından arabasıyla birlikte patlıyor. Puf!
Vee sıra Hunter'da. Hunter SD'nin bir işçisi. *İşçi mi oluyor? o.o Neyse.*
Mel'in Serena'ya bazı önemli bilgiler verip vermediğini merak eden devlet hem senatör Serena'yı öldürmesin diye onu koruması için hem de bilgiler biliyorsa öğrenmek için Hunter'a bu işi verirler.
Tabi sonraki olayları tahmin edebiliyorsunuz. *Yandan gülen emoji*
*Ya şu yandaki canlı Arum lan. Hunter olum. Gerçek uzaylı aha yukarıdaki gibi olur. bu neey? Ama şimdi doğru yani. Böyle kaslı yapıya sahip bir 'şey' ha-yat-ta bu dünyadan olamaz :D*
Şimdi gelelim kitapla ilgili yorumuma.
Bu kitaptan sonra Luxenlerden nefret etmem gerekiyor muydu?
-Etmedim.
Bende sorun var galiba. -Büyük ihtimal. Ama aklıma sürekli Daemon ve onun gibi iyi olanlar geldi.
Fakat Arumlardan da nefret etmiyorum. Lux serisini okurken de etmiyordum. Sadece şu tıslama gibi konuşmalarından hoşlanmıyorum. Hoş, hala daha o tıslamamsı şeyden hoşlanmıyorum. Yılan gibi. Ayh.
Im, şey.. Hunter'a da ölüp bitmiyorum. Lakin kasları gerçekten de yandaki canlı gibiyse düşünebiliriz. :D
Kitap Dex Plus'tan. Yetişkinlere yönelik. Belki bu yüzden istediğimi alamadım. Ama hayır. Kesinlikle puanımı içindeki cinsel içerikten kırmadım. Puanımı Jen'i tam olarak bu tarzla bağdaşlaştıramadığım için kırdım. Sürekli bel altı düşünen bir erkek karakter hoşuma gitmedi. Veya şuradan örnek veriyorum, Serena bir rehber öğretmene göre veya kitabın başındaki tırsak haline göre daha sonraları çok çabuk açıldı ve küfürbaz oldu.
Jen'den beklediğimin altındaydı.
Bana göre eh iştelik bir kitaptı. Sırf Jen yazdığı için ve Lux serisinin yan kitabı gibi olduğundan okudum.
Bu arada bu kitabı Lux serisindeki Opal'den sonra okumanızı tavsiye ederim. Ben Köken'den sonra okudum ama pek bir değişiklik olmadı. Siz bilirsiniz fakat Direniş'ten önce ve Opal'den sonra okuyun yeter ki. :D
*Hunter'ı Direniş'te epey göreceğiz. Haberiniz olsun!
En azından artık erkek türünün hangi gezegenden gelirse gelsin öküz olduğunu öğrenmiştim.Sayfa 73
Luzenler uzayın Pringles'ları gibiydiler. Ağzına bir tanesini attın mı gerisi geliyordu, kendini durduramıyordun.Sayfa 324
Benden bu kadar arkadaşlar.
İlk başlarda yorumlarımı kısa tutuyordum. Hem acemilik hem de uzatırsam okurlar mı düşüncesiyle. Fakat şu an baya açıldım. Zaten çenem açıktır. O yüzden tutamadım. Yazdıkça yazdım.
Sonuna kadar okuduysanız teşekkür ederim. Bir yorum, bir görüş bırakırsınız artık aşağıya değil mi? ^^
Son okuma yaparken dinlediğim şarkı: Thirty Seconds To Mars- Nights of the Hunter
3 Karavan: Ortalama bir kitaptı.
Sırf kapakları yüzünden alasım gelmiyor. Yeni bir kapakla basılsalar ne güzel olur ^^
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Yayınevleri kitaplarda yüz kullanmasa ne kadar da güzel olur. Akıl karıştırıyor yüzler. Ah, bir de karakterle hiç mi hiç benzemeyince...
Sil