Yayınevi: Koridor Yayınları
Sayfa Sayısı: 394
Goodreads Puanı: 3,58
GÜZEL
Seçkin bir Amerikan vârisi olan Louise Vandermeer güzel ve zekidir… ancak hayatından bıkmıştır - cesaret isteyen bir maceraya atılması da bu yüzdendir: Başka ülkedeki bir aristokratla evlenmek için okyanusun karşı tarafına seyahat edecektir. Dedikodulara göre evleneceği adam son derece çirkindir - bu, onu gün ışığında hiç görmediği ve merak uyandırıcı bir yabancıyla tutkulu, gözü kara bir ilişkiye iter.
ÇİRKİN
Charles Harcourt, çocukken geçirdiği bir hastalığın bıraktığı yaraya rağmen, Avrupa'nın en entelektüel güzellerini elde etmeyi başarmıştır. Şaka olsun diye, kendi nişanlısının gemisinde kimliğini gizleyerek seyahat etmeyi - ve zifiri karanlıkta budala bir genç kızı baştan çıkarmayı - planlamıştır. Ancak, çapkın kahramanımızın şakası geri teper. Şimdi deliler gibi aşık olan odur; artık eşi olan ve her şeye çabucak sinirlenen Lulu ise sadece gemideki sevgilisine aşıktır, hem de tüm o zaman boyunca onun Harcourt olduğunu bilmeden. Ve Charles onun kalbine asla sahip olamayacaktır - içinde saklanan prensi ona gösterene kadar.
BENİM YORUMUM
Selam!
Nasılsınız?
Ben iyiyim. Bir kaç gün önce yeni kitap siparişi verince nasıl kötü olayım ki? Dimi ama? :d
Çok önce okuduğum kitapların yorumlarını anca girebiliyorum. Anca yorumlayabiliyorum. Daha kaç hafta önce okuduğum İlişkiler var. Ah, ah.. Girilecek hepsi. :D
Ah çektiğime bakmayın, cidden çok eğlenceli bir iş. Arkadan Eren abinin sesini dinlerken yorum yazması accayip güzel.
Şimdii, arka kapaktan genel şeyleri anlıyoruz zaten. Bu yüzden konusunu pek açıklamayacağım.
Gözünün biri görmeyen ve bacağının biri de ara sıra aksayan bir adamımız var. Prens Harcourt. Prens dediğime bakmayın pek, geçmişte kalmış bir şey bu. Ve 18 yaşında güzeller güzeli, azıcık da kibirli zeki bir kızımız var. O da Louise Vandermeer.
Louise, ailesi tarafından görücü usulü Prens Harcourt ile evlenmesi istenmektedir. Prens'e gitmek için çıktıkları bir gemi yolculuğuyla başlar kitap. Ayrıca şansa bakın ki bu evleneceği Prens'te bu gemidedir. Ve bir gün Louise'i bir genç ile flört ederken görür. Onun kolay lokma olup olmayacağına bakmak ister.
Onu karanlıkta baştan çıkartır. Artık o Louise'in Paşa'sıdır. Ve Louise'e geri dönülmez bir şekilde aşık olmuştur.
Olaylar böyle falan filan. Zaten kitabın yüzde altmışı gemide geçiyor. Geri kalanı Fransa'da. (Fransa'ydı değil mi?)
Kitabı beğenemedim pek. Bilmiyorum. Çevirisine falan pek takılmadım zaten. Halikarnas'tan üyelikle aldığım bir kitap olduğu için yani. Halikarnas'ı da yazının sonunda anlatayım en iyisi. Şimdi yoruma şey etmeyelim dfgdg.
Sonu çok aceleye gelmiş gibiydi. Bir anda küstüler, sonra hemen barıştılar. Yani zaten sonundan dolayı 3 verdim. Belki sonu daha çarpıcı bitseydi 4 verirdim kesinlikle.
*Ayrıca Koridor'un kitapları 7-8 gibi çerezlik bir fiyata satılıyor*.
Louise bana pek itici gelmedi aslında. Çünkü kitapta baya güzel bir kız olarak anlatılıyordu ve kim onun kadar güzel olsa yine onun kadar kibirli olurdu diye düşünüyorum.
Çerezlik, can sıkıntısına iyi gidecek bir kitaptı. Okunacak bir kitap yoksa okunabilir ancak.
*Halikarnas'a gelirsek, orası benim üye olduğum yer. Kütüphane gibi düşünün ama kitaplarını satan bir kütüphane. Ve yeni kitaplar da bulabileceğimiz bir kütüphane. Ama kütüphaneden farkı oraya para vererek üye olmamız ve yine para vererek kitap almamız. Ve bana göre çerezlik bir kitaba 10 lira verip almaktansa 2 lira verip okumak daha mantıklı. Böyle bir yer işte. :d*
Çok önce okuduğum kitapların yorumlarını anca girebiliyorum. Anca yorumlayabiliyorum. Daha kaç hafta önce okuduğum İlişkiler var. Ah, ah.. Girilecek hepsi. :D
Ah çektiğime bakmayın, cidden çok eğlenceli bir iş. Arkadan Eren abinin sesini dinlerken yorum yazması accayip güzel.
Şimdii, arka kapaktan genel şeyleri anlıyoruz zaten. Bu yüzden konusunu pek açıklamayacağım.
Gözünün biri görmeyen ve bacağının biri de ara sıra aksayan bir adamımız var. Prens Harcourt. Prens dediğime bakmayın pek, geçmişte kalmış bir şey bu. Ve 18 yaşında güzeller güzeli, azıcık da kibirli zeki bir kızımız var. O da Louise Vandermeer.
Louise, ailesi tarafından görücü usulü Prens Harcourt ile evlenmesi istenmektedir. Prens'e gitmek için çıktıkları bir gemi yolculuğuyla başlar kitap. Ayrıca şansa bakın ki bu evleneceği Prens'te bu gemidedir. Ve bir gün Louise'i bir genç ile flört ederken görür. Onun kolay lokma olup olmayacağına bakmak ister.
Onu karanlıkta baştan çıkartır. Artık o Louise'in Paşa'sıdır. Ve Louise'e geri dönülmez bir şekilde aşık olmuştur.
Olaylar böyle falan filan. Zaten kitabın yüzde altmışı gemide geçiyor. Geri kalanı Fransa'da. (Fransa'ydı değil mi?)
Kitabı beğenemedim pek. Bilmiyorum. Çevirisine falan pek takılmadım zaten. Halikarnas'tan üyelikle aldığım bir kitap olduğu için yani. Halikarnas'ı da yazının sonunda anlatayım en iyisi. Şimdi yoruma şey etmeyelim dfgdg.
Sonu çok aceleye gelmiş gibiydi. Bir anda küstüler, sonra hemen barıştılar. Yani zaten sonundan dolayı 3 verdim. Belki sonu daha çarpıcı bitseydi 4 verirdim kesinlikle.
*Ayrıca Koridor'un kitapları 7-8 gibi çerezlik bir fiyata satılıyor*.
Louise bana pek itici gelmedi aslında. Çünkü kitapta baya güzel bir kız olarak anlatılıyordu ve kim onun kadar güzel olsa yine onun kadar kibirli olurdu diye düşünüyorum.
Çerezlik, can sıkıntısına iyi gidecek bir kitaptı. Okunacak bir kitap yoksa okunabilir ancak.
*Halikarnas'a gelirsek, orası benim üye olduğum yer. Kütüphane gibi düşünün ama kitaplarını satan bir kütüphane. Ve yeni kitaplar da bulabileceğimiz bir kütüphane. Ama kütüphaneden farkı oraya para vererek üye olmamız ve yine para vererek kitap almamız. Ve bana göre çerezlik bir kitaba 10 lira verip almaktansa 2 lira verip okumak daha mantıklı. Böyle bir yer işte. :d*
3 Karavan: Ortalama bir kitaptı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder