Yayınevi: Ephesus
Goodreads Puanı: 4,54 (114 oylama)
Seri: Ajan Serisi #1
Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.
Tuna Üstüner ise Enler listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı.
Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan.
Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.
Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.
Hem de onunla evlenecek kadar!
BENİM YORUMUM
Kitaba kapaktan başlarsak, kapak çok hoşuma gitti. Genellikle kapakta yüzü görünen insanlar, kitabın karakterini zihnimde canlandırmamı zorlaştırırlar. Ama bu kapakta pek öyle olmadı.
Kitaba gelirsek Asude ablanın okuduğum ilk kitabıydı. Ve harikalar yarattığını düşünüyorum. Genelde çik-lit tarzındaki kitapları yabancılardan okumuştum. Bu ikinci okuduğum Türk çik-lit romanı. Ve yazarın Türk olması nedeniyle espriler daha anlaşılırdı. Ayrıca kitabın karakteri Deniz'de kendimizden bir şeyler bulmamız da çok olasıydı.
Kitabın ilk 100 sayfasında kim konuşuyor anlayamadım. Çünkü hem birinci ağız (Deniz'in ağzından) hem de üçüncü ağızdan anlatılmıştı. Garipsedim. Fakat daha ileride Uranüslü yakışıklımız Tuna Üstüner'in düşündüklerini okumak için sayfaları daha hızlı çevirdim. Tabi bazen geri döndüm :P
Arka sayfadan da okuduğumuz kadarıyla Deniz kendi halinde bir Türk kızıdır. Oysa Tuna Üstüner öyle mi? O yakışıklı, yeşil gözlü, devasa karizmasıyla bir Uranüslü.
Bu kitaptan sonra Uranüs gezegenini araştıran var mı? :D
Deniz bu kitapta emri vakiye gelip ajan olmak zorunda kalıyor. Ama bu arada Tuna ile evlenince de olaylar karışıyor tabi.
Kitabın sonunda "DEVAM EDECEK" yazısını gördüğümde büyük harflerle "WTF?!" diye bağırdım. Fakat sonra fark ettim ki bu daha fazla Uranüslü ve Türk kızı Deniz atışması göreceğim anlamına geliyor :3
İkinci kitap Sonbahar'da çıkıyormuş. Bu kitabı yeni okuyan ben için sevindirici haber.
İlk yazım olduğu için elbet hatalarım olacaktır. Beni bilgilendirirseniz çok sevinirim :)
"Yüzüm gözüm şişene kadar sarımsak istiyorumiCoşup sabaha kadar tıkınmak istiyorum,Caddelerde dolaşıp hohlamak istiyorum, Müsaadenle Tuna'yı öldürmek istiyorum!"
Müge Anlı izleyerek ruhunu iyice kapana kıstırmıştı. Tuna Üstüner'i öldürse bile Müge Anlı denen kadının iki güne katilin kim olduğunu bulacağından emindi.
"Aman, defol be! Depresif Pollyanna!"
"Evet, keyifli şeyler çok. Benim yapmaktan keyif aldığım şeylerse, bir mektup açacağını birinin gözüne daldırmak, kafasında klavye kırmak ya da parmaklarını delgeçe kıstırmak..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder