3 Şubat 2015 Salı

Pabucumun Ajanı-2-Asude (Yorum)

Sayfa Sayısı: 653
Yayınevi: Ephesus
Goodreads Puanı: 4.64 (44 oylama)
Seri: Ajan Serisi #2

Macera yandığı yerden devam ediyor!

Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!

Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi…
Ta ki o güne kadar!
Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna’nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı.

Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert…

Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak?
Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!
BENİM YORUMUM

Merhabalar!  Ben Büşra.
Asıl yorumcunuz Selen’in -Bsf’m- ısrarları ile konuk yorumcu olmaya geldim :D Elimden geldiği kadar yorumluyorum o zaman. Hadi Bismillah.

Tatlı geveze çokça cadı kızımız ve Uranüslü Kurumsal Kasıntı’mızın o gelgitli aşkı kaldığı yerden devam ediyor. Yazarın deyimiyle “yandığı yerden” devam ediyor hatta! Hem de tek onlarınki mi? Yepyeni bir aşk, tatlı mı tatlı yeni bir çift. Yasemin ile Mert huzurlarınızda…

En iyisi öncelikle ilk kitabın yorumundaki gibi kapaktan başlayayım. Bence kapak tam olarak kitabı yansıtıyor. Koyulabilecek en iyi kapağı koymuşlar sanırım. Tabi hayalinizdeki Tuna’ya benzemiyor olabilir. Bu yüzden farklı fikirde de olabilirsiniz. Kitabın iç kısmına dönersek,  anlatım o kadar tatlı, gerçekci ve akıcı ki nerdeyse hiç sıkmıyor. 

Karakterlerinin hepsini yaşıyor, onların iç dünyasına tanık oluyorsunuz. Bu konuda yazar gerçekten başarılı. Benim kitapla ilgili iki sıkıntım oldu. Birincisi ilk kitapta da olduğu gibi hangi ağızdan anlatıldığı sorunu. Yine hem birinci ağız hem de üçüncü ağızdan anlatım yapılmış. Bu durum biraz kafa karıştırsa da okudukça alışıyor, bir zamandan sonra fark etmiyorsunuz bile. İkincisi ise *spoiler olmasın* Tuna’nın şu Kurumsal Hödük’lüğü. Buradan ona okuduğum belalardan Uranüs’e yol olur yani. Deniz’e de kızmadım değil tabi. Neyse okuduysanız ya da okuyacaksanız o kısmın yorumunu size bırakıyorum. 

Genel olarak kitabı sırıtık bir yüz ifadesi ile okudum :D Hele o benzetmeler yok mu? Tek kelimeyle harikaydı. Kitabın sayfa olarak fazlalığı bile gözünüze hiç geliyor. Kitabı sevdim bütünüyle, BÜSBÜTÜNÜYLE.

Dipnot:  İki kitaplık bu seride favorim ilk kitaptı. Nedeni ise eğlence, aksiyon daha yoğundu. Bu kitap daha çok aşk ağırlıklıydı. Sizin favoriniz hangisi? :D

Ve işte yorumumun sonuna geldim. Başardım sanki :D Neyse herkese iyi okumalaar. 

“ 'Of Deniz. Ne çekilmez birisin! Sen bu kadına nasıl dayanıyorsun’  diyen Mert, Tuna’ya bakarken sıkıntıyla sordu.  Tuna çapkın bir gülüşle ‘Ona dayanamıyorum ki,’ dedi.”


“Kalbim yerinden sökülmüş, ruhum bir adamın gözlerindeki o derin vadide tutuklu kalmıştı. Geçmişim bozuk bir saatti artık. Zaman, onunla geçen mutlu anıların üstünde takılı kalan muamma bir kavramdı. Yelkovan da oydu akrep de, dakika da oydu saniye de, gün de oydu gece de… Gelecek ise yoktu, geleceğe dair arzu da oydu heves de.”

Beni sevdiğini söylemişti. Tamam, dolaylı yoldan söylemişti ama sonuçta söylemişti işte! Bu kuzen demek yerine, annemin kız kardeşinin çocuğu demekle eşdeğerdi.

"Seni seviyorum... Tek tek sayamayacağım kadar her şeyini. Seni bütünüyle seviyorum."Aynı anda atıldık. "Büsbütünüyle!"



5 Puan: Mükemmeldi. Düşünmeden oku

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder